Zorunlu Arabuluculuk Kapsamındaki Davalar NEDİR?

Zorunlu arabuluculuk, Türkiye'de belirli davaların mahkemeye başvurmadan önce arabulucuya yönlendirilmesi gereken bir süreçtir. Bu uygulama, hem işçi-işveren uyuşmazlıkları hem de diğer ticari ve tüketici uyuşmazlıklarının çözümünde önemli bir rol oynamaktadır. Bu makalede, zorunlu arabuluculuk kapsamındaki başlıca davaları inceleyeceğiz.

İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklar, zorunlu arabuluculuk kapsamında yer alır. Bu davalar, işveren tarafından işten çıkarılan çalışanların hakları ile ilgili olabilmektedir:

• İşçi Alacakları: Maaş, mesai ücretleri, kıdem ve ihbar tazminatları gibi alacak talepleri.
• İşe İade Davaları: İşten haksız yere çıkarılan çalışanların, işlerine dönme talepleri.

Ticari uyuşmazlıklar, ticaret hayatında sıkça karşılaşılan anlaşmazlıklardır:

• Ticari Alacak Talepleri: Şirketler arasındaki borç ve alacak uyuşmazlıkları.
• Rekabet Yasakları: Çalışanların, işten ayrıldıktan sonra çalıştıkları şirkete ait gizli bilgileri kullanmalarını engelleyen sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar.

Gayrimenkul hukuku çerçevesinde ortaya çıkan uyuşmazlıklar da zorunlu arabuluculuk kapsamındadır:

• Kira Uyuşmazlıkları: Kira sözleşmeleri ile ilgili anlaşmazlıklar.
• Taşınmazın Devri: Taşınmaz üzerinde sahiplik iddiaları ve devri ile ilgili uyuşmazlıklar.

Tüketici işlemlerine dayanan uyuşmazlıklar, zorunlu arabuluculuk sürecine tabi tutulmaktadır:

• Ayıplı Mal veya Hizmet: Tüketicilerin satın aldıkları mal veya hizmetten kaynaklanan şikayetleri.
• Sözleşme İhlalleri: Satış sözleşmelerine aykırı durumlar.

Zorunlu arabuluculuk, hem işçi-işveren ilişkileri hem de ticari ve tüketici uyuşmazlıklarında, tarafların anlaşmazlıklarını daha hızlı ve ekonomik bir şekilde çözmelerine olanak tanımaktadır. Bu süreçte arabuluculuk, tarafların haklarını korumak ve adil bir çözüm bulmak için önemli bir araçtır.