Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçu
SUÇ HAKKINDA DİĞER BİLGİLER
•Bu suçun cezalandırılması için bir zarar veya tehlike neticesinin ortaya çıkması aranmadığından, bu suçlar soyut tehlike suçu niteliğindedir.
•İmal, ithal veya ihraç aynı suçun seçimlik hareketleri olarak belirtilmiş olduğu için, bu hareketlerden yalnızca birinin gerçekleşmesi suçun oluşması için yeterlidir.
•Uyuşturucu maddenin niteliğinde değişiklik yapmayan işlemler imal kavramına girmez. Bu durumda a) başlı başına uyuşturucu ya da uyarıcı madde olmayan iki veya daha fazla maddenin kimyasal işlemden geçirilerek uyuşturucu madde elde edilmesi, b) bir uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin başka bir uyuşturucu ya da uyarıcı maddeye dönüştürülmesi, c) uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin arıtılması (saflaştırılması) imal kavramı içinde ele alınır.
•Maddenin doğal biçimini korumak amacıyla yapılan işlemler imal sayılmaz. Nitekim Yargıtay, Hint kenevirinin kurutulup elenmesi ve ısıtılması ile macun, hap veya plaka haline getirilmesini imal olarak değerlendirmemiştir.
•Uyuşturucu madde imalinin kökenini oluşturan bitkilerin yetiştirilmesi imal kavramı içinde ele alınmaz.
•İthal, uyuşturucu maddenin yabancı bir ülkeden yasadışı yollarla (ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak) Türkiye’ye getirilmesidir.
•İhraç, uyuşturucu maddelerin Türkiye’den yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılmasıdır.
•İhraç ve ithal kavramları, uyuşturucu maddenin ticari amaçla yurda sokulması veya yurt dışına çıkarılması anlamına gelmektedir.
•Satma, uyuşturucu ve uyarıcı maddenin bir bedel karşılığında başkasına devredilmesini ifade eder.
•Satışa arz etme, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir bedel karşılığında bir başkasına devredilmek üzere hazırlanmasıdır.
•Başkalarına verme, satış niteliği olmaksızın, üçüncü kişilerin uyuşturucu veya uyarıcı madde üzerinde tasarrufta bulunma olanağının yaratılmasıdır.
•Sevk etme, bir kimsenin, maliki veya zilyedi bulunduğu uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi kullanma dışında bir amaçla bir yerden başka bir yere, bir başkası aracılığı ile götürmesidir. Nakilden farkı, maddenin bizzat götürülmesi değil, gönderilmesinin (örneğin, kargoyla) söz konusu olmasıdır.
•Nakletme, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir yerden diğer bir yere taşınmasını ifade eder. Naklin bir ücret karşılığında yapılmasına gerek yok ise de; her halde failin, uyuşturucu naklettiğini bilmesi gerekir.
•Depolama, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin herhangi bir yerde tutulmasını ifade etmekle birlikte, kişisel kullanım amacıyla maddenin depolanması ya da saklanması durumunda, 188/3’teki suç değil, m.191’deki bulundurma söz konusu olur.
•Satın alma, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir bedel karşılığında başkasından devralınması anlamına gelir.
•Kabul etme, uyuşturucu veya uyarıcı madde üzerinde tasarrufta bulunma olanağı elde edilmesini ifade eder.
•Bulundurma ise, uyuşturucu veya uyarıcı madde üzerinde fiili egemenlik ilişkisinin devam ettirilmesini ifade eder. Bulundurulan malın mülkiyetinin bulunduran faile ait olması gerekmediği gibi, malın bulundurulduğu yerin de kime ait olduğu önemli değildir. Mal üzerinde istediği anda tasarruf imkanına sahip olduğu bir yerde tutması durumunda da bulundurmadan bahsedilir.
•Bulundurma, kişisel kullanım amacıyla maddenin depolanması ya da saklanması durumunda, TCK m.188/3’teki suç değil, TCK m.191’deki bulundurma söz konusu olur.
•Failin suça konu şeyin uyuşturucu veya uyarıcı madde olduğunu bilmemesi, tipiklikte yanılmadır ve dolayısıyla kastı ortadan kaldırır.
•Morfinle eroinin karışımı olup, morfinin de bir türevi olan monoasetil morfinin (6-MAM) de nitelikli hal kapsamında olduğu uygulamada kabul edilmektedir.
•Uyuşturucu madde ticareti amacıyla örgüt kurma, bunları yönetme ve üye olma, suç işlemek için örgüt kurma suçundan dolayı (TCK m.220) cezalandırılır. Failin bu suçtan dolayı cezalandırılabilmesi için, ayrıca uyuşturucu madde ticareti suçunu da işlemiş olmasına gerek yoktur. TCK m.220/4’e göre “örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi durumunda, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunacağı” belirtilmiştir.
•Nitelikli hal, her türlü iştirak durumu için değil, sadece birlikte (müşterek) faillik bakımından söz konusudur ve en az üç müşterek fail bulunmalıdır. Dolayısıyla suça azmettirme ve yardım etme şeklinde iştirak edenler asgari sayının belirlenmesinde göz önünde bulundurulmaz. Bununla birlikte eğer müşterek faillerin sayısı üç veya daha fazla ise, nitelikli hal, suça azmettiren ya da yardım eden olarak iştirak eden kişiler için de uygulanır.
•TCK m.188/son fıkrasında geçen mesleklere ilişkin sıfatın resmen kazanılmış olması gerekir. Ayrıca, suçun işlendiği sırada bu mesleğin fiilen icra ediliyor olması gerekir. Yani resmi olarak bu meslekleri icra etmeyenler ile emekliler için bu fıkra hükmü uygulanmaz.
•Fail olayı resmi makamlarca haber alınmadan önce ihbar ederse, cezasızlık nedeni, daha sonra bildirirse, cezanın indirilmesini gerektiren etkin pişmanlık söz konusu olur.
•Fail, aynı suç işleme kararına bağlı olarak uyuşturucu madde ticareti suçunu birden fazla işleyecek olursa, suçun mağduru belirli bir kişi değil, kamunun sağlığı olduğundan zincirleme suç kuralları (TCK m.43/1) uygulanabilir. Birden fazla eylem için tek ceza verilir fakat verilen ceza arttırılır.
•Fail, uyuşturucu maddeyi, bir başkasının konutuna ondan habersiz koyup, daha sonra kovuşturma organlarına ihbarda bulunmuşsa, hem uyuşturucu madde ticareti (TCK m.188/3) hem de iftira suçunu (TCK m.267) işlemiş olur.