Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyanda Bulunma Suçu
Türk Ceza Kanunu’nun 206.maddesinde düzenlenmiştir.
Bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
Benzerlik açısından açıklamak gerekir ki hukuka aykırı bir fiil hakkında mahkeme ya da tanık dinlemeye yetkili diğer kişi veya kurul önünde yalan tanıklık yapılması farklı bir suç olmakta ve TCK m.272’ye göre cezalandırılmaktadır. Aynı durum yargı makamları önünde bilirkişi ve tercümanlık yapan kişilerin yalan beyanda bulunması hali da farklı bir suç olarak düzenlenmiştir. Bu durumda fail, TCK m.276’ya göre cezalandırılacaktır.
Yalan beyan resmi belgenin düzenlenmesi sırasında resmi belge düzenlemeye yetkili kamu görevlisine karşı olmalıdır.
Çok sık yaşanması sebebi ile örnek olarak trafik memurlarına başkasının ehliyetinin verilmesi ve bu başkasının ehliyeti üzerinden trafik memurunun evrak tanzim etmesine sebep olunması resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturur.
Kamu görevlisinin, failin beyanına göre doldurduğu evrak sonrasında evrak tanzim edilen konunun ispatında da kullanılacak nitelikte bir evrak olmalıdır.Failin beyanı ile tanzim edilecek evrak daha sonrasında bir delil değeri taşımayacak ise resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu oluşmayacaktır.
Suçun tamamlanması için kamu görevlisine yalan beyanda bulunmak yeterlidir. Beyanın tutanağa aktarılmamış olsa dahi yalan beyanın kamu görevlisine ulaşması yeterli kabul edilmektedir. Belgenin kullanılması gibi bir şart bulunmamaktadır.
Yalan beyanın muhatabı olan kamu görevlisinin aynı zamanda bu beyanı araştırma görevi de varsa bu durumda da yalan beyanın tutanağa geçmesi ile resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu oluşmayacaktır.
Yalan beyan ile düzenlenmiş belgenin kullanılması ile başka bir suç da oluşmuş ise fail ayrıca bu suçtan da cezalandırılacaktır.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, kamu güvenine karşı işlenen suçlardandır. İftira suçu, yalan tanıklık, belgede sahtecilik suçları ile benzerlik arz eden yönleri vardır. Özellikle kolluk güçleri tarafından yapılan yakalama işlemlerinde vatandaşların ilk başta kendilerini kurtarmak için başkalarına ait kimlikleri kendilerine ait gibi vermeleri durumu dikkat çekmektedir. Yapılacak tespit ile kimliğin başkasına ait olduğu tespit edilirse kimliği kullanılan kişiye karşı iftira suçu işlenmiş olacaktır. Diğer taraftan failin bildirdiği kimlik bilgileri tamamen gerçek dışı olduğunda ise resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu işlenmiş olacaktır.
Ceza Hukuku ile alakalı ihtilaflarınız için Bayar Hukuk Bürosu olarak danışmanlık ve avukatlık hizmetleri vermekteyiz.