Yüksek gelir grubuna sahip bireyler ve aileler için miras hukuku ve varlık yönetimi, özellikle uluslararası düzeyde karmaşık bir hale gelebilir. Bu makalede, uluslararası miras işlemlerinde vergi avantajları, yabancı ülkelerde mal varlığı yönetimi ve Türkiye'deki miras hukuku mevzuatına dair somut bilgiler ve mevzuata atıflar sunacağız. Özellikle Türk Medeni Kanunu, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu ve uluslararası çifte vergilendirme anlaşmaları gibi yasal düzenlemeler çerçevesinde detaylı açıklamalar yapılacaktır.
Uluslararası miras işlemleri, farklı ülkelerde mal varlığına sahip bireyler için karmaşık vergi düzenlemelerini gündeme getirir. Birden fazla ülkede mülkü olan kişilerin, hem Türkiye hem de ilgili diğer ülkelerdeki veraset vergisi yükümlülüklerini dikkate almaları gerekmektedir. Örneğin, Türkiye'nin Almanya ile olan çifte vergilendirme anlaşması kapsamında, Almanya'da mal varlığı bulunan bir kişinin, bu varlıklar üzerinden hem Almanya'da hem de Türkiye'de vergilendirilmesi durumu ortaya çıkabilir. Ancak, bu anlaşmalar çerçevesinde, vergi mükellefiyetlerinin optimize edilmesi ve çifte vergilendirilmenin önlenmesi sağlanabilir. Bu bağlamda, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'nun ilgili hükümleri ve uluslararası anlaşmalar dikkate alınmalıdır.
Yabancı ülkelerde mal varlığına sahip olmak, bu varlıkların yönetimi ve devri açısından belirli yasal zorluklar ortaya çıkarabilir. Özellikle ABD, Birleşik Krallık gibi ülkelerde mülk sahibi olan Türk vatandaşları için bu ülkelerdeki emlak vergisi, miras vergisi gibi yükümlülükler önemli hale gelir. ABD'deki 'Estate Tax' (Miras Vergisi) ve 'Inheritance Tax' (Miras Vergisi) düzenlemeleri, özellikle yüksek değerli mülklerde ciddi vergi yükümlülükleri doğurabilir. Bu nedenle, yabancı ülkelerde mal varlığı bulunan kişilerin, hem Türkiye'deki hem de yabancı ülkelerdeki vergi yükümlülüklerini optimize etmek için uluslararası vergi uzmanlarıyla çalışmaları önerilir.