product 1
  • ANASAYFA(current)
  • AVUKATLIK
  • DANIŞMANLIK
  • AVUKATA SOR
  • MAKALELER
  • KURUMSAL
  • İLETİŞİM
Büyükşehir Mh. Cumhuriyet Cd. No:1 Ekinoks RezidansE-2 Blk K.8 D.50 Beylikdüzü / İSTANBUL
0 (212) 872 44 24info@bayar.av.tr
product 1
  • ANASAYFA(current)
  • AVUKATLIK
  • DANIŞMANLIK
  • AVUKATA SOR
  • MAKALELER
  • KURUMSAL
  • İLETİŞİM
Ceza Muhakemesi Kanununda Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat
Av.Hüseyin bayar Yazar : Av.Hüseyin Bayar Yayınlanma Tarihi : 4.4.2021Paylaş:
çalışma izin başvurusunun reddi

Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/3 hükmüne göre; “Kişinin, resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir.” 

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 141, 142, 143 ve 144.maddeleri ile yakalama, gözaltı, tutuklama, arama ve el koyma tedbirlerine haksız olarak maruz kalmış kişilerin tazminat hakkı düzenlenmiştir. 

Yasada belirtilmiş haller sınırlı olarak sayılmıştır bunları kıyas yoluyla genişletmek mümkün değildir. Bu demek değildir ki sayılanlar dışındaki maruz kalınan hukuksuzluklar teminat dışıdır. Kanunda sınırlı olarak sayılmış durumlar dışında mesela gizli uygulanan tedbirlerden teknik araçlarla izleme sebebiyle bir zarar söz konusu olmuş ise bunu genel yargıda tazminat talepli dava ile giderilmesini istemek mümkündür. 

Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre tazminat istenebilecek haller şunlardır: 

  • Kanunlarda belirtilen koşullar dışında yakalanan, tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilen, 
  • Kanunî gözaltı süresi içinde hâkim önüne çıkarılmayan, 
  • Kanunî hakları hatırlatılmadan veya hatırlatılan haklarından yararlandırılma isteği yerine getirilmeden tutuklanan, 
  • Kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen,
  • Kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlarına karar verilenler. Anayasanın 40/2 maddesinde “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” hükmü gereğince bu kişiler hakkında nihai karar veren makamlar tazminat hakları olduğunu ve başvuru yollarına ilişkin açıklamaları da kararlarında belirtmelidirler. 
  • Mahkûm olup da gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreleri, hükümlülük sürelerinden fazla olan veya işlediği suç için kanunda öngörülen cezanın sadece para cezası olması nedeniyle zorunlu olarak bu cezayla cezalandırılanlar. Anayasanın 40/2 maddesinde “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” hükmü gereğince bu kişiler hakkında nihai karar veren makamlar tazminat hakları olduğunu ve başvuru yollarına ilişkin açıklamaları da kararlarında belirtmelidirler. 
  • Yakalama veya tutuklama nedenleri ve haklarındaki suçlamalar kendilerine, yazıyla veya bunun hemen olanaklı bulunmadığı hâllerde sözle açıklanmayan, 
  • Yakalanmaları veya tutuklanmaları yakınlarına bildirilmeyen,
  • Hakkındaki arama kararı ölçüsüz bir şekilde gerçekleştirilen, 
  • Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde el konulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen, 
  • Yakalama veya tutuklama işlemine karşı Kanunda öngörülen başvuru imkânlarından yararlandırılmayan, 

Ceza Muhakemesi Kanununun 141/1’de yazan hâller dışında, suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hâlleri de dâhil olmak üzere hâkimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davaları ancak Devlet aleyhine açılabilir. 

Devlet, ödediği tazminattan dolayı görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan hâkimler ve Cumhuriyet savcılarına bir yıl içinde rücu eder. 

Ceza Muhakemesi Kanunu 133.madde uyarınca atanmış kayyımların sebep oldukları zararlar için de ancak Devlete karşı dava açılabilir. Devlet, ödediği tazminattan dolayı görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan kayyımlara bir yıl içinde rücu eder. 

Kişiler, maddî ve manevî her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler. 

Tazminatın hesaplanmasında haksız tutuklu kalınan sürenin özellikle göz önünde bulundurulması gerekir.

Tazminat İsteme Şartları

Tazminat talepleri konusunda süre kısıtlaması bulunmaktadır. Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir. 

İstem, zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde ve eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka bir ağır ceza dairesi yoksa en yakın yer ağır ceza mahkemesinde karara bağlanır.

Tazminat isteminde bulunan kişinin dilekçesine, 

  • Açık kimlik ve adresini, 
  • Zarara uğradığı işlemin ve zararın nitelik ve niceliğini kaydetmesi,
  • Bunların belgelerini eklemesi gereklidir. 

Dilekçesindeki bilgi ve belgelerin yetersizliği durumunda mahkeme, eksikliğin bir ay içinde giderilmesini, aksi hâlde istemin reddedileceğini ilgiliye duyurur. Süresinde eksiği tamamlanmayan dilekçe, mahkemece, itiraz yolu açık olmak üzere reddolunur. 

Mahkeme, dosyayı inceledikten sonra yeterliliğini belirlediği dilekçe ve eki belgelerin bir örneğini Devlet Hazinesinin kendi yargı çevresindeki temsilcisine tebliğ ederek, varsa beyan ve itirazlarını onbeş gün içinde yazılı olarak bildirmesini ister.

İstemin ve ispat belgelerinin değerlendirilmesinde ve tazminat hukukunun genel prensiplerine göre verilecek tazminat miktarının saptanmasında mahkeme gerekli gördüğü her türlü araştırmayı yapmaya veya hâkimlerinden birine yaptırmaya yetkilidir. 

Mahkeme, kararını duruşmalı olarak verir. 

İstemde bulunan ile Hazine temsilcisi, açıklamalı çağrı kâğıdı tebliğine rağmen gelmezlerse, yokluklarında karar verilebilir.

Karara karşı, istemde bulunan, Cumhuriyet savcısı veya Hazine temsilcisi, istinaf yoluna başvurabilir; inceleme öncelikle ve ivedilikle yapılır. 

Tazminat davaları nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nisbî avukatlık ücreti ödenir. Ancak, ödenecek miktar Tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamaz. 

Tazminata ilişkin mahkeme kararları, kesinleşmeden ve idari başvuru süreci tamamlanmadan icra takibine konulamaz. Kesinleşen mahkeme kararında hükmedilen tazminat ile vekâlet ücreti, davacı veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirimin yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde ödenir. Bu süre içinde ödeme yapılmaması halinde, karar genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.

Tazminatın Geri Alınması

Haksız uygulanmış tedbirler nedeniyle verilmiş tazminat aşağıdaki durumların varlığı halinde geri alınır: 

  • Kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı sonradan kaldırılarak, kişi hakkında kamu davası açılması ve mahkûmiyet kararı verilmesi, 
  • Yargılamanın tazminat almış kişi aleyhine yenilenmesiyle beraat kararının kaldırılıp mahkûmiyet kararı verilmesi, 
  • Sayılan durumları gerçekleşmesi halinde ödenmiş tazminatların mahkûmiyet süresine ilişkin kısmı, Cumhuriyet savcısının yazılı istemi ile aynı mahkemeden alınacak kararla kamu alacaklarının tahsiline ilişkin mevzuat hükümleri uygulanarak geri alınır. Bu karara itiraz edilebilir. 

İftira konusunu oluşturan suç veya yalan tanıklık nedeniyle gözaltına alınma ve tutuklama halinde; Devlet, iftira eden veya yalan tanıklıkta bulunan kişiye de rücu eder. 

Kanuna uygun olarak yakalanan veya tutuklanan kişilerden aşağıda belirtilenler tazminat isteyemezler: 

  • Tazminata hak kazanmadığı hâlde, sonradan yürürlüğe giren ve lehte düzenlemeler getiren kanun gereği, durumları tazminat istemeye uygun hâle dönüşenler. 
  • Genel veya özel af, şikâyetten vazgeçme, uzlaşma gibi nedenlerle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya davanın düşmesine karar verilen veya kamu davası geçici olarak durdurulan veya kamu davası ertelenen veya düşürülenler. 
  • Kusur yeteneğinin bulunmaması nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilenler. 
  • Adlî makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanlar. 

Bayar Hukuk Bürosu kurucusu olan Av. Hüseyin BAYAR tarafından, Ceza Muhakemesi Kanununa göre haklarında haksız olarak tutuklama, gözaltı, yakalama, arama ve el koyma tedbirleri uygulanmış kişilerin maruz kaldıkları maddi ve manevi zararların tazmini konusunda koruma tedbirleri nedeniyle tazminat başlığı altında kaleme alınmıştır.

[Kod-Baslik]
[Kod-Baslik]
0 (212) 872 44 24
0 (552) 635 79 12
info@bayar.av.tr
Büyükşehir Mh. Cumhuriyet Cd. No:1 Ekinoks Rezidans E-2 Blok Kat:8 D:50 Beylikdüzü / İSTANBUL

ETİKETLER

FAALİYET ALANLARI

Avukat Tutma, Avukata Vekalet ve Dava Süreçleri Hakkında Bilmeniz Gerekenler

HUKUK

Avukatlık Hizmetleri olarak Faaliyet Sunduğumuz Hukuk Alanları

DANIŞMANLIK

Danışmanlık Hizmetleri olarak Faaliyet Sunduğumuz Alanlar Hakkında

SIKÇA SORULANLAR

Avukat Tutma, Avukata Vekalet ve Dava Süreçleri Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Bayar Hukuk Bürosu © Copyright 2021 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.

Brunsia
ARA
SORU SOR
    [Kod-Menu-List]
  • [Kod-Menu-0-Adi]
      [Kod-Menu-0-Alt]
  • [Kod-Menu-1-Adi]
      [Kod-Menu-1-Alt]
  • [Kod-Menu-2-Adi]
  • \
  • [Kod-Adi]