Sanığın sorguya çekilmesinden sonra delillerin ortaya konulmasına başlanır. Ancak, sanığın tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapılamamış olması, delillerin ortaya konulmasına engel olmaz. Ortaya konulan deliller, sonradan gelen sanığa bildirilir.
Tanık, bir hususu hatırlayamadığını söylerse önceki ifadesini içeren tutanağın ilgili kısmı okunarak hatırlamasına yardım edilir.
Tanığın duruşmadaki ifadesiyle önceki ifadesi arasında çelişki bulunduğunda, evvelce alınmış ifadesi okunarak çelişkinin giderilmesine çalışılır.
Tanıklar, dinlendikten sonra ancak mahkeme başkanı veya hâkimin izniyle duruşma salonundan ayrılabilir.
Aralarında çelişki bulunması halinde; sanığın, hâkim veya mahkeme huzurunda yaptığı açıklamalar ile Cumhuriyet savcısı tarafından alınan veya müdafiinin hazır bulunduğu kolluk ifadesine ilişkin tutanaklar duruşmada okunabilir.
Duruşmada anlatılması zorunlu belge ve tutanaklar:
- Naip veya istinabe yoluyla sorgusu yapılan sanığa ait sorgu tutanakları,
- Naip veya istinabe yoluyla dinlenen tanığın ifade tutanakları Muayene ve keşif tutanakları gibi delil olarak kullanılacak belgeler ve diğer yazılar, adlî sicil özetleri ve sanığın kişisel ve ekonomik durumuna ilişkin bilgilerin yer aldığı belgeler, duruşmada anlatılır.
Sanığa veya mağdura ait kişisel verilerin yer aldığı belgelerin, açıkça istemeleri halinde, kapalı oturumda anlatılmasına mahkemece karar verilebilir.
Duruşmada okunmayacak belgeler:
Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez.
İstinabe yolu ile daha önce dinlenmiş tanığın mutlaka esas mahkemesi önünde dinlenmesi gerekir. Bu şekilde AİHS m.6/3-d hükmünde yer alan adil yargılanma hakkına ilişkin iddia tanıklarına soru sorma hakkı ihlal edilmemiş olacaktır.
Tanıklıktan çekinebilecek olan kişi, duruşmada tanıklıktan çekindiğinde, önceki ifadesine ilişkin tutanak okunamaz. Böylelikle bu okunmamış olan ifadeler artık hükme esas alınamayacaktır. Buradaki temel düşüncede adil yargılanma hakkı gereği tanık deliline dayanılacak ise sanığın önünde iddiaların dile getirilmesi ve kendisini savunabilmesi hakkının korunmak istenmesidir.
Duruşmada okunmasıyla yetinilebilecek belgeler:
Aşağıda belirtilen kişilerin dinlenmesi yerine, daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanaklar ile kendilerinin yazmış olduğu belgeler okunabilir;
- Tanık veya sanığın suç ortağı ölmüş veya akıl hastalığına tutulmuş olur veya bulunduğu yer öğrenilemezse,
- Tanık veya sanığın suç ortağının duruşmada hazır bulunması, hastalık, malûllük veya giderilmesi olanağı bulunmayan başka bir nedenle belli olmayan bir süre için olanaklı değilse,
- İfadesinin önem derecesi itibarıyla tanığın duruşmada hazır bulunması gerekli sayılmıyorsa,Tanık ifadesinin önem derecesine göre bu karar verilmelidir. Önem derecesi yüksek ise okunmakla yetinilemez mutlaka mahkemede dinlenmesi gerekir.
Cumhuriyet savcısı, katılan veya vekili, sanık veya müdafii kanunun okunmaya yetinilebilecek belgeler olarak saydığı belgeler dışındaki belgelerin de okunmasına birlikte rıza gösterebilirler.
Bir açıklamayı ve görüşü içeren resmî belge ve diğer yazılar ve fennî muayene ve doktor raporlarının okunmasından sonra gerekli görülürse belge ve diğer yazılar veya raporda imzası bulunanlar, açıklamada bulunmak üzere duruşmaya çağrılabilirler.
Açıklama ve görüş veya rapor bir kurul tarafından verilmişse mahkeme, kurulun görüşünü açıklamak üzere görevi, üyelerden birine vermeyi kurula önerebilir.
Bilimsel görüşlere ilişkin açıklama, bilirkişilerin dinlenmesine ilişkin hükümlere göre yapılır.