Türk Ceza Kanunu 104.maddesinde düzenlenmiştir. Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m.104/1). Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur (TCK m.104/2). Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur (TCK m.104/3)
Türk Medeni Kanunu’nun 129.maddesine göre aralarında evlenme yasağı olan kişiler şunlardır; •Üstsoy ile altsoy; kardeşler, amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri, •Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu, •Evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi. Her iki fıkra açısından da mağdurun reşit olmaması şarttır. Cinsel ilişkinin gerçekleşmesinden sonra fail ile mağdur arasında evlenme gerçekleşmiş olsa bile bu failin kavuşturulmasını ve cezalandırılmasını engellemeyecektir. Mağdurun daha önce bir başkasıyla cinsel ilişkiye girip girmemesi de suçun oluşmasını engellemez. Mağdurun yaşına itiraz edilmesi veya mağdurun nüfus kaydı ile vücut ölçüleri arasında uyumsuzluk olduğunun mahkemece gözlemlenmesi gibi durumlarda, doğum tutanağı getirilmeli ve yaşı düzeltilecek kimse adli tıp uzmanına gönderilerek gerçek yaşının bilimsel olarak tespiti sağlanmalıdır. Bu suç ancak kasten işlenebilir. Kastın hem cinsel ilişkiye hem de mağdurun yaşına ve algılama yeteneğinin bulunduğuna ve ilişkinin mağdurun rızasına dayandığına yönelik olması gerekir.